Bildiğiniz gibi yarın 10 Haziran, 2021 yılının ilk Güneş Tutulması gerçekleşecek. Bu tutulmanın detayları bir önceki postta bulabilirsiniz. Güneş ve Ay tutulmaları önemli astrolojik olaylardır. Gelin şimdi bu olağanüstü gök olayının neden gerçekleştiğinin Kadim Hint kültüründeki hikayesine bakalım. Tutulmalara sebep olan gölge gezegenler Rahu ve Ketudur. Rahu kuzey ay düğümü, Ketu ise güney ay düğümüdür ve zodyakta birbirlerinin her zaman 180° karşısında yer alırlar. Aslında fiziksel değil, görünmeyen astrolojik noktalardır. Rahu ve Ketu’nun yaratılış efsanesi şöyledir; Hindu mitolojisine göre, uzun zaman önce Devalar (Tanrılar) ve Rakshasalar (Şeytanlar), kişiyi ölümsüz yapan ilahi nektar olan Amrit’i elde etmek için okyanusu çalkaladılar. Samudra Manthan olarak adlandırılan bu büyük çalkalamanın sonunda okyanustan bir çömlek Amrit çıktı. Her iki taraf da Amrit’i yani ölümsüzlük nektarını kendi içmek istediği için Devalar ve Rakshasalar tartışmaya başladı. Bu nedenle Vishnu, ‘Mohini’ yani çekici bir hanım formunu aldı ve Amrit’i paylaştırmak için onları iki ayrı sırada oturmaya ikna etti. Mohini, Amrit’i dağıtmaya Devaların sırasıyla başladı. Amrit neredeyse bitmek üzereyken sıranın sonuna doğru, Svarbanu adında bir Rakshasa Amrit’in kendilerine kalmayacağını tahmin etti ve kılık değiştirerek Devaların sırasına girdi ve sıra ona gelince Amrit’i içti. Ancak tam o sırada iki yanında oturan Güneş ve Ay, onun kılık değişirmiş bir rakshasa olduğunu farkedip Vishnu’yu uyardılar. Lord Vishnu, şeytan Svarbanu’nun kafasını Sudarshan Çakra ile kesti ve şeytanın başı vücudundan ayrıldı. Ancak ölümsüzlük iksirini çoktan içtiği için ölmedi ve bu nedenle bedensiz kafa ‘Rahu’ olarak ve başsız gövde ‘Ketu’ olarak varoldu. Bu şekilde Rahu ve Ketu’ya gezegenlerin statüsü verildi ve gökyüzünde gölge gezegen olarak yerlerini aldılar. Ancak hikaye burada bitmedi. Rahu ve Ketu, onları ele veren Güneş ve Ay’dan intikam almak istiyordu. Bu sebeple her ne zaman Ay ve Güneş, Rahu-Ketu ile dolunay ve yeniay zamanı gökyüzünde kesiştiklerinde ”Tutulmaya” uğrarlar. Yani Güneş ve Ay ışınlarını kaybederler ve tamamen güçsüz kalırlar. Bu yüzden Vedik Astroloji’de tutulmalar hayırsız olaylar olarak değerlendirilir. Tutulma dönemi atmosfere yayılan gergin enerjiden korunmak için, içe dönmek, dua, meditasyon yada sakinleştiren aktivitelerde bulunmak tavsiye edilir. Yeni girişimler, önemli kararlar ve konuşmalar için tutulmanın geçmesi beklenmelidir.
